İzleyiciler

3 Mayıs 2016 Salı

sifir.

Dunyanin yok olmaya basladigi gunlerden birindeydi. Hersey oluyordu  ve hersey arafa dogru yol aliyordu. Savasmaktan vazgecmisti. Savasacak mutlu bir an  kalmamisti. Cunku  yok oldugunu saniyordu hep ayni yerdeydi. Oraya mahkum   bir paradoksun icine hapsolmus dusunce suclusu gibiydi. Bilmedigi  dillerde sarkilar dinledi. Baska seslerin oldugunu kesfetti Hic gidip gormedigi yerler ve duymadigi  sesler vardi. Onu buraya  kilitleyen tum anahtarlari bulmak istiyordu. Ama bu  insanlarin dusundugu  kadar kolay olamazdi. Nihayetinde o da bir yolcuydu. Bazen kendini reddeden, bazen kendinden vazgecmis  ama  siradan bir  varlikti. Anlamini  aramaya basladi. Once beyninin odalarina girdi. Sanki onun  goruntusune  burunmus  bir suru benlik vardi. O benlikleri oldurmenin cozum olabilecegini  dusundu. Sonra yavas yavas kendini  parcalamaya basladi. Hayir gene de mutsuzdu  onu o  yapanlar  oldurdukleriydi. Sonra oldurdugu  benliklerin can cekisirken seslerini hayal etti. Hayalleri onun  geceleri  kabusu  oldu . Ve sabahlar gece oldu  gunler ay  aylar yil oldu. Cok yil gecmisti kac yil gectiginin farkinda olmayan bir varlik. Benliklerini  oldurmus  oylece duruyordu. Kendini  bastan yaratmaya calissa da bir sekilde olmuyordu. Ne kotu sey insanin yillarca kendini kandirmasi diye  dusundu ve uykuya daldi sadece uyudu, uyudu... Artik zaman  kavrami yoktu  bedeni de bu yoklukta kaybolmustu. Sadece anilar geliyordu aklina, Odasinin  ici  anilariyla  dolmustu. Biliyordu baska bir yere gitmeden  bu histen  kurtulamayacak  bir mahkumdu. Sonra  bu sarkiyla bir gun yolda karsilasti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder